Sağlıklı saç derisinde ortalama 100 bin adet saç yer alıyor ve tararken ya da yıkamaya bağlı olarak günde 100–150 adet saç teli dökülmesi olağan kabul ediliyor. Fakat günde 300-500 adet saç teli dökülüyorsa ve bu durum kronikleşmişse, altta yatabilecek etkenlerin kesinlikle araştırılması ve tedavi edilmesi gerekiyor. Süratli kilo kaybetmekten tiroit hastalığına, hormonal değişimlerden doğum yapmaya, istikrarsız beslenmekten ateşli enfeksiyon geçirmeye kadar pek çok etken sorumlu oluyor saçlarımızın dökülmesinden. Uzmanlar son vakitlerde saç dökülmesinde tesirli olan bir diğer faktöre daha dikkat çekiyor; çağımızın değerli bir sorunu olan Covid-19 enfeksiyonunun saçlarda yarattığı tahribata!
Acıbadem Maslak Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz, Covid-19 pandemisinde saç dökülmesi probleminin daha sık görüldüğünü belirterek, “Pandemi devrinde yaşanan çok gerilimin yanı sıra, Covid-19 enfeksiyonu geçiren hastalarda oluşan sitokin salınımı, ilaç kullanımı, yüksek ateş, öksürük ve düşük oksijen satürasyonu üzere faktörler bu artışta tesirli oldu. O denli ki yapılan çalışmalara nazaran; Covid-19 enfeksiyonu geçiren her dört hastadan birinde saç dökülmesi sorunu yaşanıyor” diyor. Enfeksiyon ne derece ağır geçirilirse, saç kaybı da o derece şiddetli oluyor.
Günümüzde ilaç tedavileri ilerlemiş saç kayıplarında kâfi tesir sağlayamazken, saç ekimi prosedürleri de meşakkatli oluyor ve mevcut saç sayısını artırmıyor. Son yıllarda sıkça uygulanan PRP ile lazer metotları ise kronik ve önemli saç kayıplarına kalıcı tahlil sunabiliyor; üstelik gündelik ömürden kopmamıza gerek kalmadan. Bu metotlar deri altındaki kan deveranını artırarak saçsız alanlarda saç çıkmasına ve mevcut saçların güçlenmesine takviye oluyor. Böylelikle yine gür, sağlıklı ve volümlü saçlara kavuşmamızı sağlıyor!
Acıbadem Maslak Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz, saç dökülmesinde en sık uygulanan 4 formülü anlattı; kıymetli tekliflerde bulundu!
PRP / Trombositten varlıklı plazma
Erkek tipi saç dökülmesinde (androgenetik alopesi) umut veren sonuçları olan PRP prosedürü ayrıyeten skatrisyel alopesiler (kıl foliküllerinde daima yıkımla oluşan ve kalıcı saç kaybına neden oluşan hastalıklar) ve kronik saçkıran (alopesi areata) meselesinde da tesirli olabiliyor. Prosedür saçların sıklığını, kalınlığını, direncini ve kalitesini artırarak yüz güldüren sonuçlar sunuyor.
Trombositten güçlü plazma manasına gelen PRP (Platelet / Rich – Plasma) kişinin kendi kanından, steril koşullarda, özel aygıtlarla santrifüj edilerek hazırlanan ve yüksek konsantrasyonda trombosit içeren plazma sıvısıdır. Bu plazma sıvısında, tam kandaki trombosit konsantrasyonundan 2-7 kat daha fazla trombosit yer alıyor. PRP’de trombositlerin yan sıra 20’den fazla büyüme faktörü de bulunuyor. Tekniğin tesir düzeneği, trombositlerin alfa granüllerinde bulunan büyüme faktörleri üzerinden oluyor. PRP saçlara enjekte edildiğinde trombositlerden birçok büyüme faktörü salınıyor. Bu faktörler saçlı deride kanlanmayı artırıyor, yeni kollajen sentezini tetikliyor ve iltihaplanmayı azaltıyor. Bu tesirler sayesinde saçların sıklığı, kalınlığı ve kalitesi artıyor.
Nasıl uygulanıyor? Şahıstan az ölçüde alınan kan örneği, özel bir tüpün içine konuluyor. Akabinde bu tüp steril kaidelerde, kan bileşenlerinin ayrışmasını sağlayan santrifüj aygıtına yerleştiriliyor. Aygıtta yapılan ayrıştırma süreciyle kandaki trombositler ve büyüme faktörleri öteki kan bileşenlerinden ayrılıyor. Böylelikle saçlarda kullanılacak olan trombosit ve büyüme faktörlerinden varlıklı olan plazma hazırlanmış oluyor. Bir sonraki basamakta, elde edilen bu gereç, muhtaçlık duyulan saç köklerine enjekte ediliyor. Süreç sonrasında gelişebilen baş ağrısı, noktasal kanama, morarma, kızarıklık, kaşıntı, kepeklenme ve ödem üzere yan tesirler kısa müddette kayboluyor.
Kaç seans gerekiyor? Genellikle ayda bir defa olmak üzere 3 seans uygulanıyor. 3-6 ay orta sonrasında tekrar 3 seans yahut yılda 3 seans biçiminde devam edilmesi öneriliyor.
LAZER VE IŞIK YÖNTEMLERİ
Işık ve lazer metotları bilhassa androgenetik alopesi (erkek tipi saç seyrelmesi) ve alopesi areata (saçkıran), kemoterapiye bağlı saç dökülmeleri ve skatrisyel alopesilerde (kıl foliküllerinde daima yıkımla oluşan ve kalıcı saç kaybına neden olan bir küme hastalık) yarar sağlıyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz,bu prosedürlerin nasıl uygulandığını şöyle anlatıyor:
Düşük düzeyli lazer
Halk ortasında ’soğuk lazer’ ve ‘yumuşak lazer’ olarak da bilinen ‘düşük düzeyli lazer yöntemi’ (low-level laser therapy) baş derisine nüfuz edebilen ve kızıl ötesi radyasyon yayan aygıtlarla gerçekleştirilen, saç kaybında tesirli bir ışık formüldür. Yapılan çalışmalarda; düşük düzeyli lazer formülünün bilhassa erkek tipi seyrelme sorunu yaşayan bayan ve erkeklerde saç sayısını, sıklığını, kalınlığını ve gövdesinin direncini artırabildiği gösterilmiş. Tıpkı vakitte saçkıran ve kemoterapiye bağlı saç dökülmeleri ile skatrisyel alopesilerde de yarar sağlıyor.
Nasıl uygulanıyor?
Düşük düzeyli lazer sistemi 650-900 nm dalga uzunluğunda ışık veren aygıtlarla uygulanıyor. Metot saçlı deride kanlanmayı artırarak tesir gösteriyor. Saç dökülmesi ve saçlı deride oluşabilen kaşıntı üzere yan tesirler de kısa müddette ortadan kayboluyor.
Kaç seans gerekiyor? Düşük düzeyli lazer metodu çoklukla haftada 2-3 kere 15-20 dakika biçiminde (24 hafta-24 ay) uygulanıyor.
Fraksiyonel lazer
Fraksiyonel lazerler tek başına yahut öteki medikal/ cerrahi formüllerle birlikte erkek tipi saç seyrelmesi ve alopesi areata (saçkıran) sıkıntısında tesirli oluyor. Kıl köklerindeki iltihaplanmayı azaltması, derideki kan akımını artırması, haricen uygulanan ilaçların emilimini artırması sayesinde saçın büyüme fazına geçişini tetikleyerek tesirli olduğu düşünülüyor. Ağrı, süreksiz kızarıklık, ödem ve kaşıntı dışında yan tesirlere rastlanmıyor.
Nasıl uygulanıyor? Uygulama öncesi anestezi gerekmiyor ve seanslar 10-15 dakika üzere müddetlerde tamamlanabiliyor.
Kaç seans gerekiyor? Kişiden bireye değişmekle birlikte haftada bir defa olmak üzere toplam 10 seansta sonuçlar alınabiliyor.
Excimer lazer / Excimer Işık
Excimer lazer yahut excimer ışık (308 nm) alopesi areata (saçkıran) meselesinde yüzde 60-77 oranında tesirli olan bir metot. Derideki iltihaplanmayı azaltarak ve bağışıklığı olumlu yönlendirerek tesirli olduğu düşünülüyor. Hafif kızarıklık ve lekelenme dışında yan tesir görülmüyor.
Nasıl uygulanıyor? Uygulama öncesi anestezi gerekmiyor ve seanslar 10-15 dakika üzere müddetlerde tamamlanabiliyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
