Hepsinin karakteri, hayalleri, marifetleri ve beklentileri farklı!
Down sendromlu bireylerin toplumdaki yerlerini güçlendirmek için çalışan Türkiye Down Sendromu Derneği (Down Türkiye), onların vazgeçilmez hakları için dört yıldır sürdürdüğü #rengimizbelliolsun kampanyasına bu yıl da devam ediyor. 15 Mart’ta gerçekleştirilen basın toplantısı ile başlatılan ve tüm ay boyunca devam edecek kampanya ile dernek; toplumda Down sendromlu bireylerin var olduğuna, haklarını eşit formda kullanarak yaşamaları gerektiğine vurgu yapacak.
Dünya Down Sendromu Günü, Down sendromlu bireylerde 21. kromozomun 3 adet olması sebebiyle tüm dünyada 21 Mart’ta kutlanıyor. Down sendromlu bireylerin haklarına dikkat çekmek maksadıyla birçok proje gerçekleştiren Down Türkiye, mart ayı boyunca gerçekleştireceği #rengimizbelliolsun kampanyası için Türkiye Down Sendromu Derneği İdare Şurası Lider Yardımcısı Fery Elhadef, Türkiye Down Sendromu Derneği Genel Sekreteri Fulya Ekmen, Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Cavkaytar’ın yanı sıra Down sendromlu bireylerin katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.
“Farkındalık çalışmalarıyla algıları değiştiriyoruz”
Basın toplantısının açılış konuşmasında derneğin Down sendromlu bireyler için yaptığı çalışmalardan bahseden Türkiye Down Sendromu Derneği İdare Şurası Lider Yardımcısı Fery Elhadef, “Dernek olarak tüm Türkiye’de Down sendromlu bireylerin bağımsız ve üretken hayatlar kurması için çalışarak onlar için eğitim programları oluşturuyor ve tesirlerini ölçüyoruz. Yalnızca Down sendromlu bireyler değil toplumun tamamına ulaşarak farkındalık çalışmalarıyla algıları değiştiriyoruz. Her ay yaklaşık 300 aileye toplumsal hizmet takviyesi veriyor, danışmanlık yapıyor, bireylerin eğitiminden sıhhatine kadar tüm ihtiyaçları için yol haritası çiziyoruz. Yasal hususlarda takviye oluyor ve toplumsal yardımlara erişmelerini sağlıyoruz. +Bidown Bağımsız Hayat Programı ile gençlere hayatlarını itimatla sürdürebilmelerini sağlayan marifetler üzerine hem teorik hem pratik eğitimler veriyoruz. Bağımsızım Zira Çalışıyorum: İş Koçu Takviyeli İstihdam Programı ile Down sendromlu bireyleri iş hayatına kazandırıyor; Benim Sesim Benim Toplumum Kelam +1 – Özsavunuculuk Programı ile onların kendi haklarına, kendi seslerine sahip çıkmalarını sağlıyoruz. TDSD Dans+1 by Hilton Bomonti dans kümesi ile de 2016 yılından bu yana Down sendromlu bireylerin sanat aracılığı ile toplumla kaynaşmasını amaçlıyoruz. Pandemi ile birlikte çevrimiçi çalışmaları da bünyemize katarak fotoğraf, spor, teknoloji kullanımı, bilim, yoga, yemek pişirme hususlarında eğitimler ve atölyeler düzenliyor, aileler ile uzmanları buluşturuyoruz” dedi.
“İnsanların ferdî olarak değişim başlatmalarını ve kendilerine ayna tutmasını bekliyoruz”
#rengimizbelliolsun kampanyası hakkında bilgiler veren Türkiye Down Sendromu Derneği Genel Sekreteri Fulya Ekmen, “Türkiye Down Sendromu Derneği olarak, Down sendromlu bireylerde 3 adet olan 21. kromozoma atfen tüm dünyada 21 Mart’ta kutlanan Dünya Down Sendromu Günü özelinde Down sendromlu bireylerin haklarına dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak hedefiyle dört yıl evvel başlattığımız #rengimizbelliolsun kampanyasıyla Türkiye genelinde meydan okuma zinciri yaratıyoruz. 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü, sadece farkındalık yaratmak ve Down sendromlu bireylerin var olduğunu göstermek için değil tıpkı vakitte onların toplum içinde eşit kaidelerde, imkanlarda, haklarını eşit biçimde kullanarak yaşamaları gerektiğini anlatmamız gereken bir gün. Bu doğrultuda dört yıldır devam ettiğimiz kampanyamızda bu yıl bilhassa Down sendromlu bireylerin haklarına dikkat çekmek istiyoruz. Ellerimize giydiğimiz farklı renkte çoraplar ile gerçekleşen kampanyamız bu nedenle iki emele hizmet ediyor. Birincisi; hepimiz renklerimizle birlikte bir bütünü oluşturuyoruz. Toplumun vazgeçilmez kesimleriyiz. Bu toplumda herkesin yeri var, hepimiz pahalıyız. Renklerimizi seviyoruz ve ‘rengimiz aşikâr olsun’ diyoruz. İkincisi ise yalnızca farkında olmak yetmiyor, Down sendromlu bireylerin haklarına hürmet duyulmadıkça ve onların vazgeçilmez haklarını kullanabilmeleri için harekete geçmedikçe toplumsal değişim gerçekleşmiyor. ‘#rengimizbelliolsun’ derken insanların ferdi olarak değişim başlatmasını ve kendisine ayna tutmasını bekliyoruz. Farklı renkte çoraplarınızı ellerinize giyin, toplumsal medyada #rengimizbelliolsun etiketiyle paylaşın, vazgeçilmez haklar için harekete geçin!”
“Down sendromunu değil bireyi görmeye, tanımaya çalışın”
“Kampanya ile öncelikle kendimizi değiştirelim istiyoruz. Zira toplumu değiştirmek için her bireyin kendisini değiştirmesi gerekiyor. Söylemlerimizi, tavırlarımızı, davranışlarımızı değiştirerek harekete geçelim” diyen Ekmen, söyle devam etti; “Sadece toplumsal medyadan #rengimizbelliolsun etiketiyle paylaşım yapmak değil, hayatımızda radikal değişiklikler yaparak bu değişimin desteklemesi çok değerli. Lakin bu formda Down sendromlu bireyler toplumda hak ettikleri yeri alabilecek. Ön yargılarınızdan kurtulun. Down sendromlu bireyleri hiçbir şey yapamayan, daima çocuk kalan, çalışamayan şahıslar olarak görmeyin. Yapamadıklarına değil yapabildiklerine odaklanın. Hepsi birbirinin birebir olduğunu düşünmeyin. Hepsinin karakteri, istekleri, maharetleri, beklentileri farklı… Hasebiyle Down sendromunu değil bireyi görmeye, tanımaya çalışın. En kıymetlisi de size ve ailenize tanınan; çalışmak, arkadaşlık kurmak, insan onuruna yakışır bir hayat yaşamak ve nitelikli eğitime erişmek üzere tüm hakların onların da hakkı olduğunu unutmayın. Biz çocuklarımız için, çocuklarımız da bu toplumda yer alabilmek, bedel görmek için ellerinden geleni yapıyor ancak ferdî olarak harekete geçmeden toplumu değiştirme konusunda yalnız kalıyoruz” dedi.
Eğitimde, çocukların özelliklerine, yeterliklerine ve yapabildiklerine odaklanılmalı
Down sendromlu bireylerin toplumIa bütünleşmesinde en büyük etmenin özel eğitim hizmetleri olduğuna vurgu yapan Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Cavkaytar, “Tüm bireyler için eğitim doğduğunda başlar. Tipik gelişim gösteren bireyler pek çok davranış ve beceriyi diğerlerini gözIeyerek öğrenebilirken Down sendromlu bireyler öğrenmede daha fazla özel eğitim ve takviye hizmetlere ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle Down sendromlu bireylerin eğitimine gecikme yaşanmadan, en erken devirde başlanmalı, böylelikle yaşıtları ile ortalarında açılacak makas mümkün olduğunca erken kapatılmalıdır. Down sendromlu bireylerin toplum ömrüne geçişlerinde temeller ne kadar sağlam atılırsa ne kadar erken yaşlarda bağımsız hayat hünerleri kazandırmaya yönelik hizmetler sunulursa ve buna yönelik eğitim planları düzenlenirse gelecek ömürde o kadar başarılı bireyler olacaklardır. Down sendromlu gençler spor, müzik ve bilhassa de özsavunuculuk alanında kıymetli ilerlemeler kaydedebiliyor. Hasebiyle onların bu yeteneklerinin keşfedilmesi, yeteneklerinin geliştirilmesi, geleceğe hazırlanmada, özel yeteneğin bir ömür biçimi haline gelmesi ile mümkün olacaktır. Tüm bu dayanaklarla birlikte gösterilen eforlar Down Sendromlu gençlerin gelecekte bir iş ve meslek sahibi olmalarını sağlayacaktır. Onların bir meslek sahibi olarak çalışma ömründe ve toplum ömründe yer almalarını sağlamak özel eğitim hizmetlerinin en kıymetli maksadı olmalıdır” açıklamalarında bulundu.
Toplantı öncesi Down sendromlu gençlerin moderatörlüğünde düzenlenen sandviç workshop’u ile Down sendromlu bireylerin fırsat verildiğinde neler başarabildiği ortaya konuldu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
