Peynirdeki ve paketli eserlerdeki tuza dikkat!
Sofra tuzu olarak bilinen sodyum klorür, yiyeceklere lezzet vermesinin ve eserlerin raf ömrünü uzatmasının yanı sıra bedendeki asit baz istikrarının sağlanmasında kıymetli rol oynuyor. Fazla tüketilen tuzun bedende su tuttuğunu ve ödeme neden olduğunu belirten uzmanlar, insan bedeninin olağan fonksiyonlarını yapabilmesi için günde 5 gram yani bir çay kaşığı kadar tuz alınmasının kâfi olduğunu söz ediyor. Uzmanlar, değerli bir tuz kaynağı olduğu için peynir tüketimine dikkat edilmesini ve paketli eserlerdeki etiketlerin de kesinlikle okunmasını tavsiye ediyor.
Her yıl 14-20 Mart haftası, “Dünya Tuza Dikkat Haftası” olarak anılıyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Diyetisyen Özden Örkcü, günlük ülkü tuz tüketimi hakkında bilgiler ve kıymetli tavsiyeler paylaştı.
Fazla tuz tüketimi hipertansiyona yol açıyor
Diyetisyen Özden Örkcü, sofra tuzu olarak bilinen sodyum klorürün hayatımıza tat lezzet vermek, eserlerin koruması ve raf ömürlerini uzatmak için girse de beden sıvılarının osmatik basıncı ve asit-baz istikrarı için bilhassa kıymetli olduğunu söyledi ve kelamlarına şöyle devam etti:
“Özellikle sodyumun potasyumla birlikte beden sıvılarının yoğunluğunu sağlama ve buna bağlı olarak da sonların uyarımı, kas dokusunun çalışması için değerli role sahip olduğunu söyleyebiliriz. Beden sıvılarının yoğunluğu, böbrekler tarafından denetlenir. Fazla tüketilen tuz ölçüsü bedende su tutacağından ödeme neden oluyor. Ayrıyeten fazla sodyum tüketimi kan basıncını arttıracağı için hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalarının bilhassa dikkat etmesi gereken mineraller ortasında yer alıyor. Yetersiz sodyum tüketimi ise, kusma, zihinde bulanıklık, kas yorgunluğu, teneffüs yetmezliği üzere belirtilerle kendini gösteriyor.”
Günlük bir çay kaşığı tuz tüketimi yeterli
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2008 yılında gerçekleştirdiği SALTURK-1 çalışmasında Türkiye’de yetişkinlerin günlük tuz tüketiminin 18 gram olduğunun belirtildiğini söz eden Diyetisyen Özden Örkcü, “2012 yılında tekrarlanan SALTURK-2 çalışması ise günlük tüketimin bir ölçü azalarak 15 grama düştüğünü gösterdi. Lakin bu sayı da günde toplam 5 – 6 gram olarak belirtilen tuz teklifinin ve DSÖ’nün önerdiği günlük 5 gram ölçüsünün 3 katından daha fazladır. İnsan bedeninin olağan fonksiyonlarını yapabilmesi için günde 5 gr yani bir çay kaşığı kadar tuz alması kâfi.” dedi.
Peynirdeki ve paketli eserlerdeki tuza dikkat edilmeli
Peynirin pek çok kişinin severek tükettiği en kıymetli tuz kaynaklarından biri olduğunu belirten Diyetisyen Özden Örkcü, “Ancak peynirin çok tuzlu olması, tüketilirken dikkatli olunması gerektiğini ya da az tuzlu tercih edilmesi gerektiğini gösterir. Tuzlu olduğu açıkça belirtilmeyen eserlerin de sakıncalı olduğunun farkında olunmaması tuz kısıtlaması ya da tansiyon hastalığı olanların yaptığı kusurların başında geliyor. Kabartma tozu, her türlü paketli eserler, konserveler, esirgeyici maksatlı katılmış turşu, salamura gibisi eserlerin de içinde tuz olduğu unutulmamalı.” sözlerini kullandı.
Ürün etiketleri okunmalı
Yaz aylarında bilhassa terleme ile bir arada tuz kaybı olduğunu hatırlatan Diyetisyen Özden Örkcü, “Sporcuları da unutmamakta yarar var. 90 dakika ve üzerinde ağır idman sonrası kaybedilen tuz ölçüsünün yerine koyulması, kas yorgunluğunun ve ağrılarının önüne geçebilir. Son vakitlerde tanınan olan himalaya tuzu, deniz tuzu, kaya tuzu, siyah tuz, pembe tuz, tek boynuzlu at tuzu ve öteki tuz türevlerinin minerallerle zenginleşmiş olması fazla tuzun bedene alınmasına mahzur değildir. Bu yüzden şuurlu bir tüketici olunmalı. İhtiyaçların dışına çıkılmamalı ve eser etiketleri okunmalı.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
