Pandemi ve Göç Kartepe Zirvesinde

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen 2022 Kartepe Zirvesi’nin ikinci günü dolu dolu geçti. Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleşen oturumlarla devam eden Zirve’de, son iki yıldır tüm dünyayı her istikametiyle etkileyen Pandemi ve Göç mevzuları ele alındı.

PANDEMİ VE GÖÇ

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin son iki yıldır pandemi nedeniyle gerçekleştiremediği Kartepe Doruğu devam ediyor. Zirve’nin iki yıldır yapılamamasının nedeni olan Pandemi, Süleyman Paşa Salonu’nda öğlenden sonra gerçekleştirilen oturumda ele alındı. Tüm dünyayı tesiri altına alan pandeminin toplumsal hayata tesirleri ve kent hayatı oturumda tartışıldı. İkinci oturumda ise farklı nedenlerle yaşanan ve son olarak Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik atakları nedeniyle dünya gündemini ilgilendiren ‘göç’ konusu masaya yatırıldı.

PANDEMİ İKİ BAŞLIKTA ELE ALINDI

Prof. Dr. Nilüfer Negiz başkanlığında yapılan birinci oturumda Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılan salgının toplumsal hayata tesirleri ve kent ömrüne tesirleri iki farklı başlıkta ele alındı.

“PANDEMİDEN KÜÇÜK KENTLER DAHA FAZLA ETKİLENDİ”

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Dr. Öğr. Gör. Seda Tapdik, oturumda, “Kent İdaresinin Değişen Yüzü; Covid 19 Sürecinde Dirençli Belediyecilik” başlığı ismi altında sunum yaptı. Dr. Öğr. Gör. Tapdik; Covid-19 sürecinin insanların ferdî olarak ömür biçimlerine tesirlerinin yanı sıra kent ömründe büyük tesirlere neden olduğunu belirterek, “Görüştüğüm belediyelerde Pandemiyle birlikte daha sistemli çalışmaya başlandığı tabir edildi. Büyükşehirlerin değerli bütçeleri olduğu için badire yaşanmadı fakat küçük ve orta ölçekli kentlerde ekstra kaynak harcanmasına neden oldu” tabirini kullandı.

“PANDEMİ BİZE KOMŞULUĞU HATIRLATTI”

Kassel Üniversitesi’nden Dr. Nejla Kılınç, ‘Blücherstrasse’ – Sokak İnisiyatifinden Pandemi Zaferine başlıklı sunumunda Covid-19 salgınının toplumları epeyce sert etkilediği süreci kıymetlendi. Dr. Kılınç; Pandemide milyonlarca insanın hayatını kaybettiğini yeniden çok sayıda insanın da işsiz kaldığını söyledi. Pandemi sürecinin insanlığa yine komşuluğu hatırlattığına dikkat çeken Dr. Kılınç, “Almanya’nın Kassel Kentinde Blücher Sokağı var. Burada 35 yıl evvel başlatılan topluluk bahçesi ismi verilen bir insiyatif projesi var. Bu uygulama pandemi periyodunda insanlara büyük bir katkı sağladı. Sokak sakinleri burada, fizikî, ruhsal ve ekonomik olarak az hasarla pandemi devrini geçirdi. Topluluk ruhunun tekrar doğuşuna imkan sağlayan sokak bize bu çeşit alanların kullanılmasının topluma nasıl tesiri olacağını görme fırsatı veriyor” sözünü kullandı.

“AKILLI KENTLER, SALGINLARA KARŞI DİRENÇ GÖSTEREBİLİR”

Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Gül ve Uşak Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Abidin Kemeç ile hazırladığı “Covid-19 Pandemisiyle Uğraşta Akıllı Kent Teknolojilerinin Rolünü” ele aldı. Sunumu yapan Uşak Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Abidin Kemeç; “Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 salgını ülkemizde bir yıl sonra tesirli oldu. Bu salgının akabinde birtakım ülkeler paklık, maske, uzaklık, seyahat kısıtlaması üzere kollayıcı önlemler aldı. Birtakım ülkeler ise teknolojiyi kullandı. Dünya’da tesirli olan birçok salgın meydana geldi. Covid-19 salgınıyla gayret başkalarından farklı. Zira gelişen teknolojiyle birlikte Covid-19 salgınında teknolojik aygıtlar kullanıldı. Belediyelerde bu çabada çeşitli teknoljik aygıtlarla iştirak gösterdi. Gelinen nokta bize şunu gösterdi; akıllı kentler teknolojisiyle hastalıklarla ve pandemi üzere hususlarda tahlil önerisi sunma kabiliyetine sahip. Bu o kenti dirençli bir şehire çeviriyor. Bunun en kıymetli delili Çin. Çin teknolojik bir kent ve pandeminin başlangıç noktası. Geldiğimiz noktada ise Çin pandemiyle çabada en başarılı ülke. Bunun nedeni Çin’in elindeki teknoloji” sözünü kullandı.”

“KÜRESELLEŞME KAÇINILMAZ BİR GERÇEK”

Karabük Üniversitesi’nden Dr. Kemal Yavuz Ataman, “Küresel Kentlerde Sosyo-Kültürel Bedellerin Korunması” başlığı altında değerlendirmede bulundu. Dr. Ataman; “Küreselleşme kentlerin kaçınılmaz bir gerçeği. İnsan, eser, bilgi, sermaye, hizmetin hareketi teknoloji ve ulaşım sayesinde sürat kazandı. Globalleşmeyi biz 2. Dünya savaşından sonra gördük. Endüstrileşme ile birlikte gelişen iktisat globalleşmeyi farklı bir boyuta taşıdı” açıklamasında bulundu.