Antik kentte, Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Duman başkanlığında 11 yıl evvel başlatılan hafriyat çalışmaları sürüyor.
Lidya Krallığı devrinde kurulduğu, Antik Makedonya Krallığı periyodunda en parlak devrini yaşadığı bilenen antik kentte, Ulusal Uğraş periyodundan kalma siper tespit edildi.
Arkeologlar, antik tiyatronun yaslandığı doruğun yamaçlarında, doğu, güney ve batı taraflarında, 1-1,5 metre genişliğe ve 200 metrelik uzunluğa sahip zikzak yapılı olduğu belirlenen siperin 104 metrelik kısmını ortaya çıkardı.
Siperin, 5 Temmuz 1920’de Manisa’nın Alaşehir ilçesi üzerinden ilerleyerek Buldan’ın köylerini işgal eden ve Büyük Taarruz ile bölgeden çekilmek zorunda kalan Yunan güçlerince kazılıp kullanıldığı belirlendi.
KOĞUŞ OLARAK KULLANDIKLARI TAŞ YAPI DA BULUNDU
Bahadır Duman, AA muhabirine, Menderes Ovası’na hakim durumda kurulmuş siperi, Tripolis’in kültürel dokusunun devamlılığını gösteren bir öge olarak nitelendirdiklerini söyledi.
Neolitik devirden itibaren Tripolis’te başlayan kültürel katmanlaşmanın 1920’lere kadar sürdüğünü anlatan Duman, şöyle konuştu:
“Bu manada kıymetli. Siperlerde doğal günümüze daha yakın olması prestijiyle farklı buluntular da ele geçti. Bunların ortasında pirinçten yapılmış mermiler, fişek kovanları, yeniden çeşitli ebatlarda tüfeklerin kesimleri, tekrar bu mevzileri kullananların yeme içmede kullandıkları çeşitli konserveler bulduk. Bunların içerisinde Portekiz’den ithal edilmiş sardalye konserve kutuları, Uruguay’dan ithal edilmiş sığır eti konservesi çok sayıda ele geçti.”
Duman, siperin çabucak gerisinde yaklaşık 21 metrekarelik dikdörtgen planlı bir taştan yapılmış koğuşun da bulunduğunu belirterek, “Bunları siperleri kullananların barınma üniteleri olarak yorumladık. Merkezinde bir ocak yer alan bu alanda tıpkı vakitte çok sayıda da gaz lambası modülleri ele geçti. Yaklaşık 8-10 kişinin barınabileceği bir yer siperlerin gerisine inşa edilmiş.” dedi.
“ARKEOLOJİK HAFRİYAT ÇALIŞMALARIYLA ELDE ETTİĞIMIZ BU BULUNTULAR EPEYCE ÖNEMLİ”
Siperin Ulusal Gayret devrine ışık tutması açısından kıymetli olduğunu vurgulayan Duman, şu sözleri kullandı:
“1920 ile 1922 ortasında Denizli’nin Ulusal Çaba devrine ilişkin birçok yazılı doküman var lakin somut olarak arkeolojik hafriyat çalışmalarıyla elde ettiğimiz bu buluntular epey değer ihtiva etmekte. Natürel Cumhuriyet’in 100. yılını büyük coşkuyla kutluyoruz bu sene. Bunun bir arkeolojik hafriyatla desteklenmesi tıpkı vakitte değerli diye düşünüyorum.”??
