Garanti BBVA ve PwC Türkiye,
Çevresel, Toplumsal ve Yönetişim olgularını ve ÇSY’nin güç kesimine tesirlerini ele aldı.
Garanti BBVA ve PwC Türkiye, ESG’yi ve güç kesimine tesirlerini ele aldığı bir webinar düzenleyerek Paris Muahedesi, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, Sonda Karbon Düzenleme Sistemi, sürdürülebilir finans piyasasına yönelik teşvik gereksinimi ve aksiyon teklifleri hususlarını kıymetlendirdi. Webinarda Garanti BBVA Yatırım Bankacılığı ve Finansman Yöneticisi Emre Hatem, PwC Türkiye Güç Altyapı ve Doğal Kaynaklar Kesim Önderi Murat Çolakoğlu, PwC Türkiye ESG Platform Önderi Cihan Sezer ve PwC Türkiye ESG Yöneticisi Mehmet Özenbaş görüşlerini paylaştı.
Enerji dalındaki yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir finans piyasasında yaşanan gelişmeleri pahalandıran Garanti BBVA Yatırım Bankacılığı ve Finansman Yöneticisi Emre Hatem, Garanti BBVA’nın düşük karbonlu güce geçiş finansman imkânları hakkında da bilgi verdi. Emre Hatem mevzuyla ilgili şunları aktardı: “2050 yılı net-sıfır karbon amacına ulaşabilmek için küresel olarak pak güç kaynaklarına yapılan yatırımın 2030 yılına kadar ortalama yıllık 4,2 trilyon dolara çıkması gerekiyor. Mevcut yatırımlar ise 400 milyar dolar düzeyinde. Yani mevcut yatırımların yaklaşık 10 katına çıkması gerekiyor. Bu muhtaçlığın karşılanması için bankalara değerli bir vazife düşeceği aşikar lakin yeşil tahviller, yeşil fonlar, yeşil halka arzlar üzere yeni kaynakların yaratılması da gerekecektir. Yenilenebilir güç yatırımlarının artırılmasına ek olarak; Sonda Karbon Düzenlemesi Düzeneği kapsamında bilhassa demir-çelik, çimento, otomotiv, güç, elektrik, alüminyum, gübre üzere karbon ağır kesimlerde de stratejiler geliştirmek gerekiyor. Bu bölümlerde faaliyet gösteren müşterilerimizi yeşil dönüşüm konusunda yönlendirip bu kapsamdaki yatırımlarına aracılık ederek iş modellerini düşük karbonlu iktisada geçiş risklerinden korumak yol haritamızdaki en kıymetli vazifelerimizden biri olacak.” diye belirtti.
Emre Hatem kelamlarını şöyle sürdürdü: “Garanti BBVA olarak 2021 sonu prestijiyle proje finansmanı kapsamında yenilenebilir güç yatırımlarına toplam 6 milyar dolar finansman sağladık. Türkiye’nin faaliyetteki şurası rüzgâr gücü içerisinde yaklaşık 23 pazar hissesiyle kesim liderliğini müdafaaya devam ediyoruz.”
Webinar’da ESG’nin güç kesimine getirdiği fırsatları ve riskleri ele alan PwC Türkiye Güç Altyapı ve Doğal Kaynaklar Bölüm Önderi Murat Çolakoğlu, ESG bahislerinin toplumun ve iş dünyasının her kısmını çok yakından ilgilendirdiğini söyledi. Murat Çolakoğlu konuşmasında şunları lisana getirdi: “Özellikle global ısınmayı yavaşlatma ve bilakis çevirmeye dönük atılan global ve bölgesel adımlar, başta güç bölümünü ve enerjiyi ağır tüketen dalları çok yakından etkiliyor. Dünyanın her yerinde şirketler emisyon amaçları ile ilgili açıklamalarında yarış halindeler. Bahis dönüp dolaşıp ‘enerji’ kesimine bağlanıyor. Çünkü, emisyon konusu ya enerjiyi nasıl ürettiğiniz ya da nasıl ve ne için kullandığınız ile ilişkili. Bu çerçevede ESG kavramının her bir harfi güç şirketleri için önemli bir konut ödevi oluşturuyor. Güç verimliliği ve yenilenebilir güç santrallerine olan konsantrasyon artışı ile yapılması gerekenler artarken birebir vakitte önemli bir finansman gereksinimini da beraberinde getiriyor. Dünyada var olan sermayenin nereye yöneleceğini bu mevzuda süratli ve muteber mevzuat altyapısını hazırlayan ve milletlerarası taahhütlerine gerçek süratli adım atan ülkeler belirleyecek.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
