DEVA Partisi Tabiat Hakları ve Etraf Siyasetleri Lideri Evrim Rızvanoğlu, Maden Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik ile elektrik muhtaçlığının karşılanması maksadıyla zeytinliklerde madencilik faaliyetleri yürütülebilmesi kararına reaksiyon gösterdi. Rızvanoğlu, iktidarın zeytinlik alanların yok edilmesi ismine ısrarla gözü dönmüş teşebbüslerde bulunduğu belirtti.
Rızvanoğlu’nun açıklaması:
‘Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılması geri dönülemez tahribatlara yol açacak’
“2015 yılı Milletlerarası Zeytin Konseyi’nin datalarına nazaran Türkiye, İspanya’nın akabinde hem ağaç sayısı hem de zeytin üretimi olarak dünyada ikinci sırada yer alıyordu. 2018-2019 yıllarında ise Türkiye’nin zeytin ağacı sayısı artarken üretim ölçüsü 343 bin tonlara kadar düşmüş ve dünyadaki üretim sıralamasında üçüncü sıraya gerilemiştir. Türkiye’nin hem ağaç sayısı hem üretim kapasitesi olarak bu kadar değerli bir noktada olması rakiplerimizin Türkiye’nin zeytin ağacı stokunu bir tehdit olarak görmesine neden olmuştur. Bu nedenle Türkiye, zeytin ağaçlarını kanun ile müdafaa altına almıştır. Zeytinlik alanların ‘Zeytincilik Kanunu’ ile özel muhafaza altına alınmış olmasına karşın bir yönetmelik değişikliği ile madencilik faaliyetlerine açılması hem zeytinlik alanlarda verimliliği düşürecek hem de geri dönülemez tahribatlara yol açacaktır.”
‘Anayasa’nın tarım alanlarının ve etrafın korunmasına ait unsurlarına de aykırı’
“Ayrıca bu düzenleme, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un zeytinliklere ziyan veren işletmelerin tesis edilmesini yasaklayan 20. unsuruna, Anayasa’nın tarım alanlarının ve etrafın korunmasına ait 45. ve 56. unsurlarına ve tarafı olduğumuz Memleketler arası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması’nın çeşitli kararlarına de terstir. Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20. hususunda zeytinlik alanları içinde ve bu alanlara en az 3 kilometre aralıkta zeytinliklerin gelişmesine mâni olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran hiçbir tesisin yapılamayacağı ve işletilemeyeceği karara bağlanmıştır.”
‘Nitelikleri bilinmeyen tesislerin zeytinlik alanlara kurulması hukuken mümkün değil’
“Ancak elektrik üretim maksadına yönelik maden faaliyetleri hem zeytin ağaçlarının sökülmesi ve taşınması nedeniyle hem de çıkarma sırasında etrafa yayacağı kimyevi atık, toz ve duman nedeniyle zeytin ağaçlarına ve zeytinliklere büyük bir ziyan verecektir. Kanun’da zeytin ağaçlarına ve zeytinliklere ziyan veren tesis ve faaliyetler hiçbir istisna öngörülmeden yasak getirilmiştir. Zeytinliklere ait bu kanunun tek maksadı, zeytin ağacı ve zeytinliklerin müdafaa altına alınmasıdır. Kanundaki bu kollayıcı kararlar yok sayılarak, bir yönetmelik değişikliği ile nitelikleri meçhul tesislerin zeytinlik alanlara kurulması hukuken mümkün değildir.”
‘Zeytinlik alanların ranta açılmasına müsaade vermeyeceğiz’
“Sözüm ona zeytinlik alanların daha sonra rehabilite edilmesinden, zeytin ağaçlarının öteki yerlere taşınmasından, taşınmanın mümkün olmadığı durumlarda ise yeni bir zeytin bahçesi tesis edilmesinden bahsedilse de bunların hiçbiri yapılacak tahribatı hafifletmeyecektir. Çünkü zeytin ağaçları, dikildikleri yerde basitçe tutan ve gelişen çeşitten ağaçlardan değildir. Bu özellikleri münasebetiyle kanunlarla özel olarak müdafaa altına alınmışlardır. Ayrıyeten, daha evvel madencilik yapılan alanlarda görüldüğü üzere gelecekte de madencilik sonrasında bu alanlar ziraî faaliyete uygun olmayacaktır.Zeytinlik alanların madencilik ismi altında ranta açılmasına müsaade vermeyeceğiz.”
‘İktidar, zeytinliklerin yok edilmesine ait gözü dönmüş teşebbüsünü ısrarla sürdürüyor’
“Zeytinliklerin yok edilmesine ait bu “gözü dönmüş” teşebbüsün birinci sefer yaşanmadığını da hatırlatmak isteriz. Daha evvel de bu mevzuda bir yönetmelik değişikliği yapılmış ve Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Misal istikametteki kanun teklifleri ise siyaset, sivil toplum ve kamuoyundan gelen ağır yansılar sonrasında geri çekilmiştir. Münasebetiyle, hukuka ters olmasına ve toplumsal reaksiyonlara karşın bu tavır iktidar tarafından ısrarlı bir biçimde sürdürülmektedir.”
‘Elektrik üretmek için her yer bitti de zeytinliklerin altındaki kömürler mi kaldı?’
“Tüm bilimsel gerçekleri ve insanlık tarihi boyunca zeytin ağaçlarının korunmasının gerekliliğine dair tecrübeyi hiçe sayarak bu alanların özel kesimin tasarrufuna terk edilmesi asla kabul edilemez. Koskoca Türkiye’de zeytin ağacı olmayan bölgelerde kaliteli kömürlerin çıkarımı bitti de elektrik üretmek için zeytinliklerin altındaki kömürler mi kaldı? Sökülen ve kesilen ağaçların yerine asla yenisi konulamayacağı unutulmamalıdır. İktidar ise ne yazık ki, insan hayatına tesir eden her alanda maddi çıkar korkusunu gözettiği üzere zeytin ağaçları konusunda da tıpkı motivasyonla hareket etmektedir.”
‘DEVA Partisi olarak takipçisi olacağız’
“DEVA Partisi olarak, iktidara, zeytinlik alanların maden arama ve çıkarma faaliyetlerine açılması yanılgısından bir evvel dönülmesi ve çok geç olmadan bu ısrarlı tavırdan vazgeçmesi davetinde bulunuyoruz. Ayrıyeten bu süreç vatandaşlarımızın ve etrafımızın korunması lehine sonuçlanana kadar da ısrarla takipçisi olacağımızı da kamuoyuyla paylaşmak isteriz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
