BTP Genel Lideri Hüseyin Baş: Siyasete format atacağız. Bu ülkedeki en büyük problemlerden biri iktisattır, iktisada format atacağız. Eğitim büyük bir sorun, eğitime format atacağız.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş Ankara’da gerçekleştirilen ve tekrar BTP genel başkanlığına seçildiği 8. Olağan Büyük Kongre sonrasında Gazeteci Cüneyt Özdemir’in Youtube kanalının sorularını yanıtlandırdı.
İşte Hüseyin Baş’a sorulan sorular ve verdiği yanıtlar.
-Bir siyasi parti genel lideri için genç olmak avantaj mı, dezavantaj mı?
Bence gençlik büyük bir avantaj. Biz bunu kongremizde de söyledik. Tarihi değiştiren beşerler daima gençti. Dünya tarihinde de, Türk tarihinde de, İslam tarihinde de bu bu türlü. Alparslanlar, Atatürkler, Büyük İskenderler vs. Bunu daima genç yaşta başarmışlardır. Temelinde siyasette genç olmak bir dezavantaj değil olağan olan durum. Biz şu an ülkece olağandışı olan durumu yaşıyoruz. Bu olağandışı durumu değiştirmemiz lazım, bu bir farkındalık problemi.
-Siz BTP’yi nerede konumlandırıyorsunuz?
BTP’nin konumlandığı nokta ne toplumun sağıdır ne soludur, ne Türk’üdür ne Kürt’üdür, ne Alevi’sidir ne Sünni’sidir… BTP, toplumun tamamının kucaklaştığı bir oluşum oluşturmak istemektedir. Biz en büyük Atatürkçü olduğumuzu argüman ederiz. Deniz Gezmiş’in son kelamlarında, ‘Kendimi Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına adıyorum’ dediği üzere O’nun peşinde gidip kendimizi Cumhuriyet’in bağımsızlığına adamış beşerler olarak görüyoruz. Biz birebir vakitte Necip Fazıl’ın o veciz kelamlarından de çok keyif alan insanlarız. Hepsinin birleştiği nokta diyebiliriz kendimiz için. Deniz Gezmiş’i, Atatürk’ü bu ülkenin bağımsızlığı için çaba etmiş herkesi anmak ve anlamak ortasında bence ince bir çizgi var. Herkes anıp geçiyor kimse anlamıyor. Onların bir sıkıntısı vardı, davası vardı, bir ideali vardı. Bu ülkü bizim partimizin isminde olduğu üzere bağımsızlık ülküsüydü, bağımsız bir Türkiye ülküsüydü. Hasebiyle benim de idealim bu. Kimseye yamanmadan, kimseye mecbur olmadan, kimsenin seni iteklemesine gerek kalmadan kendi gücüyle, kendi imkânıyla yaşayabilen bir Türkiye ideali. Münasebetiyle biz onları anlayanlarız ve onlar üzere olmaya çalışıyoruz.
-Format atmak diye yeni bir lisan kullanıyorsunuz. Formatı nereye atacaksınız?
Biz her şeyi güncelleyelim, bir format atalım, değiştirelim ve dünya standartlarına çıkalım. Siyasete format atacağız, eğitime format atacağız. Bu ülkedeki en büyük problemlerden biri iktisattır, iktisada format atacağız, eğitim büyük bir sorun eğitime format atacağız. Örneğin 500 metre ortayla biri özel oburu devletin olmak üzere iki okul var. Özel okulda 5 yıldızlı otel konforunda hoş bir eğitim var çok hoş çocuklar yetiştiriyor, başkasında birebir hoşlukta çocuklar var fakat ne yazık ki tuvaletinde tuvalet kâğıdı yok, sabun yok. Bu türlü bir durum var, eğitime format atacağız. Bence Türkiye’nin en büyük sorunu empati. Biz empati kurma yeteneğimizi kaybettik. Empati kurma yeteneğimizi geri kazanacağız. Birbirini anlayan, birbirinin kederine derman olabilen, komşusuyla geçinebilen, diğer görüşlerden insanlara sarılabilen bir Türkiye oluşturmak istiyoruz.
-Türkiye’de ittifaklar var, Cumhur İttifakı, Millet İttifakı var. Siz partinizi nerede konumlandırıyorsunuz?
Şu anda ben bunlar için erken olduğunu düşünüyorum. Seçim sürecinde bunlar ortaya çıkacaktır. Bizim çabucak hemen bütün siyasi partilerle çok hoş bağlantılarımız var. Ben hiç kimseye öylesin böylesin demiyorum, yalnızca faaliyetlerinden, yaptıklarından ötürü eleştirebilirim. Bu muhalefet kümesinde da olabilir, iktidar kümesinde da olabilir. Hasebiyle şu an ittifakları konuşmak için erken. Benim gözümde nitekim oluşmuş ittifaklar da esasen halihazırda yok. Lakin hayalin nedir derseniz, benim sloganım, ‘Var Bi Hayalim’dir. Hayalim de şudur; Türkiye’de bütün ittifakları oluşturabilecek, bütün ittifakları ittifak haline getirebilecek bir ittifakı, Türkiye ittifakını oluşturmak. Bunun içinde hükümet partisi de olsun, Cumhur İttifakı üyesi de olsun, Millet İttifakı da olsun. Bütün ittifak benim etrafımda birleşebilir. ‘Bize büyüklük yapsınlar, bütün işleri gençlere bıraksınlar ve biz gençler olarak halledelim’ diye bir hayalim var. Tabi bu ütopik… Olur olmaz Türkiye’nin kuralları ortada ancak biz yukarıyı bilmiyorum lakin tabanda bütün siyasi görüşlerle birleşebiliriz.
-Vatandaş size neden oy versin?
Neden oy vermesin. Ben onların içindeyim, ben onlar üzereyim. Ben onlar üzere düşünüyorum ve Türkiye’nin bağımsızlığını istiyorum. Benim elimde Ulusal İktisat Modeli üzere bir model var. Ben kendi iktisat modeline sahip bir partiyim. Benim parti programımı açıp okusunlar lütfen. Ben parti programlarını okumuş birisiyim. Adalet ve Kalkınma Partisi programında her şeyin özelleştirileceği yazıyor esasen, bakın her şeyimizi özelleştirdiler. Benim programımı okusunlar, niçin oy vermeleri gerektiğini hakikaten anlayacaklar zira Türkiye’yi değiştirebilecek, zenginleştirebilecek, refah düzeyini artırabilecek, arbedeyi bitirebilecek, bütün ögelerini biraraya getirebilecek bir anlayışa sahibim. O yüzden bana oy vermelerinin birçok sebebi var.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
