Türkiye’de zeytinlik yerlerin en çok bulunduğu, yaşları yüzyıllara uzanan zeytin ağaçlarıyla ünlü Ege’nin kıyı belediyeleri, “Zeytinime Dokunma” diyor. Konak Belediye Lideri Abdül Batur’un başkanlığındaki Kıyı Ege Belediyeler Birliği, zeytinlik alanlarda maden arama faaliyetlerinin önünü açan Maden Yönetmeliği değişikliğine karşı yürütmeyi durdurma davası açtı. Lider Batur, “İklim değişikliği, kuraklık, besin krizi dünyada en değerli mevzu başlıklarını oluştururken, doğal olarak zeytin ağaçlarının yetiştiği bereketli topraklara sahip ülkemizde, zeytinlik alanların yok olmasına yer hazırlanması, katledilmesi kabul edilemez. Yeraltı zenginliklerinden çok yer üstündeki pak, sürdürülebilir zenginliklerimiz bizim geleceğimizdir. Zeytin ağaçları, bu zenginliklerin en kadim olanlarındandır. Biz Kıyı Ege Belediyeler Birliği olarak bu kıyıma müsaade vermeyeceğiz. Yapılan bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekliliğini tüm üye belediyelerimizle birlikte açık yüreklilikle ve içtenlikle söylüyoruz. Bu yanlıştan en kısa vakitte, tek bir zeytin tanesi bile ziyan görmeden dönülmelidir” dedi.
Kıyı Ege Belediyeler Birliği, Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı tarafından 01.03.2022 tarih 31765 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Maden Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtı. Kıyı Ege Belediyeler Birliği Lideri Abdül Batur, Anayasa’ya nazaran çevreyi geliştirmek, etraf sıhhatini korumak ve etraf kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğu vurgulayarak, “Kıyı Ege Belediyeler Birliği olarak, zeytinlik alanlarda maden arama faaliyetlerinin önünü açan Maden Yönetmeliği değişikliğinin iptaline yönelik davamızı açtık. İklim değişikliği, kuraklık, besin krizi dünyada en değerli bahis başlıklarını oluştururken, doğal olarak zeytin ağaçlarının yetiştiği bereketli yerlere sahip ülkemizde, zeytinlik alanların yok olmasına yer hazırlanması, katledilmesi kabul edilemez. Yeraltı zenginliklerinden çok yer üstündeki pak, sürdürülebilir zenginliklerimiz bizim geleceğimizdir. Zeytin ağaçları, bu zenginliklerin en kadim olanlarındandır. Biz Kıyı Ege Belediyeler Birliği olarak bu kıyıma müsaade vermeyeceğiz” diye konuştu.
Batur: Zeytin alanları muhafazasız bırakılmıştır
Zeytin alanlarında madencilik faaliyetinin yapılmasının önünün açılması halinde bu alanlarda zeytincilik faaliyetlerinin müdafaadan çıkarılarak, sanayi faaliyetlerinde kullanılacağını tabir eden Lider Batur, açıklamasında şu kelamlara yer verdi:
“Kıyı Ege Belediyeler Birliği Aydın’dan Ayvalık’a kadar çok büyük bir alanda zeytincilik alanları olan ve milletlerarası kontratların de mevzuları prestiji ile muhatabı ve uygulayıcısı olmak zorunda olan bir mahallî idaredir. 3573 sayılı maddede zeytincilik alanları daraltılamaz, denmekte ancak yapılan değişiklikle normlar hiyerarşisine ve hukuka karşıt olarak karara muhalif düzenleme yapılması istenmektedir. Değişiklik yapılan yönetmeliğin uygulanmasıyla hem yasaya karşı gelinmiş hem de zeytin alanları muhafazasız bırakılmıştır. Meğer devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek emeliyle gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.”
Yanlıştan dönülmeli
Dünyada iklim değişikliğinin en değerli hususların başını çektiğini, ekolojik istikrarın ve mevcut bitki örtüsü ile doğal kaynakların korunmasının daha da kıymetli bir hale geldiğini hatırlatan Lider Batur’un açıklaması şöyle devam etti:
“Bir yandan iklim değişikliği, erozyon, yanlış kullanım üzere çevresel aksilikler, bir yandan da değişen dünya nizamında tarım alanlarının talan edilecek seviyede yok edilmesi nedeniyle tarım toprakları her zamankinden daha fazla korunmaya muhtaçtır. Ziraî üretimin geleceği, sürdürülebilirliği hem ekolojik olarak hem de sosyo-ekonomik olarak tehdit altındadır. Toplumun sağlıklı ve istikrarlı beslenmesi ülke endüstrinin hammadde tedariki bakımından kıymetli bir teminat olan ziraî üretim kelamı edilen bu tehditlere açık, müdafaadan mahrum bırakılması, bir eksiklikten öte geriye dönülmesi mümkün olamayan bir yanlışlık olacaktır. Biz Kıyı Ege Belediyeler Birliği olarak, yapılan bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekliliğini tüm üye belediyelerimizle birlikte açık yüreklilikle ve içtenlikle söylüyoruz. Bu yanlıştan en kısa vakitte, tek bir zeytin tanesi bile ziyan görmeden dönülmelidir.”
Uluslararası kontratlara de aykırı
Başkan Batur, yönetmelik değişikliğinin hem Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarına hem de memleketler arası kontratlara alışılmamış olduğunu vurgulayarak kelamlarını şöyle tamamladı:
“Bakanlar Kurulunca 2010 yılında imzalanan Memleketler arası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması’nda zeytin ağacının, çok yıllı tabiatı sayesinde toprakların daima bakımı ve koruma edilmesi için vazgeçilmez olduğu belirtiliyor. Ülkemizin imzası olan bu kontratta etrafın korunması ve koruma edilmesi gayesiyle zeytincilik ve etraf ortasındaki etkileşimi uygunlaştırmak için gösterilen uğraşlar ve atılan adımları ilerletmek ve zeytin ağaçlarının genetik kaynaklarının koruma edilmesi için faaliyetler yürütmek hususları yer alıyor. Bugün yapılmak istenen bu unsurlara büsbütün terstir. Birebir vakitte, zeytinlik alanları içinde ve bu alanlara en az 3 kilometre aralıkta zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesisin yapılamayacağı ve işletilemeyeceği sözlerinin yer aldığı 3573 sayılı Kanun’un 20. Hususuna de alışılmamıştır.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
